Mersin’de köpek balığı kıyıya vurdu
Mersin’de kısa yüzgeçli Mako ve 6 solungaçlı Camgöz köpek balığının kıyıya vurması endişelendirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Deniz Ayas, “Yaşanan nadir bir olay, kontrolsüz balıkçılık faaliyetleri denize zarar veriyor” diye konuştu.
Eğer denizlerde derindeki balıkların yüzeye çıkmasını sağlayan çok fazla köpek balığı yoksa deniz kuşları da beslenemez.
Derya ÖZGÜR
Mersin’de geçtiğimiz günlerde kısa yüzgeçli Mako ve 6 solungaçlı Camgöz (Hexanchus Griseus) köpek balıklarının kıyıya vurmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, köpek balığı türlerinin kıyıya vurmasının nadir bir olay olduğunu belirterek, kontrolsüz balıkçılık faaliyetlerinin deniz ekosistemine zarar verdiğini söyledi.
Köpek balıkları üzerindeki temel tehditlerin başında balıkçılık faaliyetlerinin geldiğine dikkat çeken Ayas, köpek balıklarının evrimsel olarak diğer balık türlerinden farklı bir üreme mekanizmasına sahip olduğunu dile getirdi. Ayas, “Balıkçılık faaliyetleri tüm köpek balıkları popülasyonlarını daraltıp habitat kayıplarına yol açarak köpek balıklarının genetik havuzlarını dünya üzerinde yüzde 90 oranında azaltıyor.
Özellikle derin deniz sistemine ait olan ve 2 bin 500 metre derinliğe kadar ulaşabilen Hexanchus Griseus türü köpek balığı, dip trolü adı verilen balık avlama yöntemi nedeniyle tehdit altında. Köpek balıklarının üreme alışkanlıkları diğer balık türlerinden çok farklı. Bir sardalya binlerce yumurta bırakabilirken, büyük köpek balığı türlerinden bazıları sadece 4-8 arası, bazıları ise en fazla 80-100 yumurta bırakıyor.
Balıkçılık, köpek balıklarının nesillerinin tükenmesi noktasında en büyük temel tehdit” dedi. Ayas, köpek balıklarının deniz ekosisteminde önemli rolleri olduğunu ifade ederek, “Köpek balıkları, predatör olmaları sebebiyle alttaki türlerin popülasyonlarını dengeleyerek, regüle eder. Köpek balıklarının sayısının düşmesi ile deniz kuşlarının sayısının azalması arasında paralel bir ilişki bulunmaktadır.
Eğer denizlerde derindeki balıkların yüzeye çıkmasını sağlayan çok fazla köpek balığı yoksa deniz kuşları da beslenemez. Çünkü deniz kuşları temelde 1-2 metre bandında, yüzeydeki balıklarla beslenir. Böyle baktığımızda aslında köpek balıklarının ekosistemdeki rollerinin çok temel olduğunu anlayabiliriz. Deniz ekosistemlerinde yeterli miktarda köpek balığı olmaması, birçok ekolojik problemi de beraberinde getirebilir.
Köpek balıkları sadece balıkçılık faaliyetleriyle değil, aynı zamanda kirlilik ve habitat kaybı gibi etkenlerle de karşı karşıyadır” diye konuştu. Köpek balıklarının popülasyonlarının daralması nedeniyle üredikleri alanların korunması gerektiğini vurgulayan Ayas, Birleşmiş Milletler’in ulusal deniz alanlarının en az yüzde 30’unun korunmasına yönelik çalışmalarının da önemine dikkat çekti.
Avrupa Birliği ve Türkiye’de bu tür faaliyetlerin başladığını ve bu çabaların temelinde deniz ekosistemi için önemli alanların belirlenip koruma altına alınmasının bulunduğunu ifade eden Ayas, Mersin’de bulunan Göksu ve Berdan nehirlerinin denize döküldüğü alanların köpek balıkları için hayati öneme sahip olduğunu belirterek, bu türlerin gelecekte nesillerini sürdürebilmesi için bu alanların koruma statüsüne alınması gerektiğinin altını çizdi.
İklim değişikliği deniz ekosistemini ve türleri etkiliyor
Ayas, iklim değişikliğinin hem kara hem de deniz ekosistemini etkileyen ve bir dizi değişikliğe neden olan bir süreç olduğunu belirterek, iklim değişikliğinin türlerin göç yollarından, deniz habitatlarının dağılımına kadar birçok etkisi bulunduğunu kaydetti.
Ayas, açıklamalarına şöyle devam etti: “Her canlının belli tolerans kapasitesi vardır ve iklim değişikliğine karşı bu kapasiteler noktasında belli bir davranış sergilerler. Örneğin, su sıcaklıklarının değişmesiyle birlikte canlıların üreme periyotlarında değişimler meydana gelebilir. 1900’lü yıllardan bugüne denizlerin sıcaklık ve tuzluluk değişimindeki seyrine baktığımızda Akdeniz’in ısındığını ve tuzluluğunun arttığını gözlemliyoruz.
Sistemdeki bir değişim etkisini büyük çapta göstermeyebilir, bu bir birikim süreci olabilir. Ancak bu etkiler görülmeye başladığında ise çok hızlı ve yıkıcı değişimler ortaya çıkabilir. Küresel iklim değişikliği özellikle subtropikal kuşağı, Akdeniz’i etkilemektedir. Kara ve denizler ayrı ekosistemler olmasına rağmen birlikte düşünülmesi gerekmektedir.”
Mersin körfezi, köpek balıkları için kritik bir yaşam alanı
Mersin Körfezi’nin köpek balıkları için sadece bir beslenme alanı değil, aynı zamanda önemli bir üreme noktası olduğunun altını çizen Deniz Ayas, “Mersin Körfezi’, nesli tükenme tehdidi altındaki birçok köpek balığı türü için bir ev görevi görüyor. Köpek balıkları belirli mevsimlerde bu alana geliyorlar, yavruluyorlar ve yavrular büyüdükten sonra Akdeniz’in orta kesimlerine doğru göç ediyor. Bu anlamda Mersin Körfezi, onlar için çok kritik bir alan” ifadelerinde bulundu. Kaynak Dünya