Türkiye’nin tüm sahil kentlerinde yaygın olarak amatör olta balıkçılığı yapanlar olta ile balık avlarlar…
Sorumsuzca olta balıkçılığı yapan iğne ucunu, misinasını yere atan balıkçılar nedeniyle her gün kediler, köpekler, martılar yaralanıyor.
İzmir’de de Körfez kıyısındaki herhangi bir noktada yürüyüş yapayım deseniz, adım başı oltayla balık avlayan vatandaşlara rastlarsınız. Hatta son yıllarda olta ile balık avlayanların sayısı o kadar arttı ki, tedirgin olmadan sahilde denizin kıyısından yürüyebilmek pek mümkün olmuyor. Acaba oltayı sallarken iğnenin ucu bana veya birine denk gelir mi, diye insanın aklı çıkıyor.
Hayvanlar içinse hayati tehlike yaratan bir durum söz konusu. Sorumsuzca oltasının iğne ucunu, misinasını yere atan balıkçılar nedeniyle her gün kediler, köpekler, martılar yaralanıyor.
Yıllar önce Karşıyaka’da oltayla balık avlayanların daha sorumlu davranmaları için hayvanseverler bir eylem gerçekleştirmişti. Ama o eylem belli ki kimsede bir farkındalık ışığı yakmamış! Sahiller balıkçıların tehlikeli atıklarıyla dolup taşmaya devam ediyor.
İki hafta önce yakın bir arkadaşımın Karşıyaka Bostanlı sahilinde yürüyüşe çıkardığı köpeği Tipi de iğne ucu yuttuğu için ölümün kıyısından döndü. Tipi apar topar ameliyata alındı, yırtılan midesi onarıldı. Günlerce serum aldı, iğneler yapıldı. Tipi, sahibinin erken müdahalesi ve veterinerin özenli bakımıyla yaşama döndü.
Ama ya sahipsiz hayvanlar?
Benzer bir şekilde, sorumsuz balıkçıların çevreye saçtığı iğne uçlarını veya misinaları yanlışlıkla yutan sokak kedileri ve köpekleri için durum pek de iç açıcı değil! Şans eseri duyarlı bir vatandaş sahipsiz bir sokak hayvanının durumunu erken fark eder de veterinere götürürse ne ala, yoksa onları bekleyen son maalesef ölüm oluyor.
Sadece kedi ve köpekler değil martılar ve su kuşları da tehdit altında. Üstelik onları yakalayıp veterinere tedaviye götürmek de imkansıza yakın bir iş.
Peki, ne olacak bu işin sonu?
Bazı insanların sorumsuzluğu yüzünden sahipli-sahipsiz hayvanlar yaralanmaya, acı çekmeye, ölmeye devam mı edecek?
Örneğin, belediyeler bu duruma bir el atamaz mı?
Belki sadece belli noktalarda oltayla balık avlanmasına izin verilebilir. Vatandaşların bilinçlendirilmesi için sahil boyunca farkındalık billboardları hazırlanabilir.
Amatör balık tutkunları böylece, misinalarını, iğne uçlarını arkalarında bıraktıklarında başka canlıların yaşamını tehlikeye attıklarını öğrenebilir. Ve kim bilir, belki biraz sorumluluk hissederek bundan böyle atıklarını yere değil çöpe atmayı tercih edebilirler!
Kaynak dokuzeylül