ACEMİ ŞANSI / ZÜMRÜT YÜCEBAŞ
Zümrüt YÜCEBAŞ
Acemi Şansı
Bu sayıda anılarda kalan bir av maceramdan bahsetmek istiyorum. Bundan yaklaşık 9 sene önce Tolga arkadaşlarıyla Alaçatı’dan balığa çıkacağını söyledi. Ben de geleyim ne olursun diye uzunca yalvarmalarıma dayanamayıp yelkenleri suya indirdi. Eşyalarımızı hazırlayıp yollara düştük. Tekneye vardığımızda daha gün doğmamıştı. Teknenin önünde 4 kişi, “nerede kaldın Tolga, Zümrütü’de getirmek zorundamıydın?” diye bakan gözleriyle bekliyorlardı. Ama artık çok geçti ve teknedeydim. Denize açıldık, av yapacağımız özellikle de trofe ve antenli mercan yakalayabileceğimiz meramıza geldik. Herkesde bir hazırlık ki sormayın. Birbirlerine olta iğnelerini, oltalarını, yemlerini gösterip hava atıyorlar. Sanırım benim orada olduğumun farkında bile değiller.
Kendilerine uygun yerler bulup oturdular ve oltalarını denize bıraktılar. Aaaa o da ne bana oturacak yer yok. Ama ben de balık yakalamak istiyorum. Hiç birinin umurunda değil. “Zümrüt sen bu sorunu çözersin” deyip, yanımızda getirdiğimiz buzluğu iki arkadaşımızın arasında, ama onlardan geride bir yere koydum. Çünkü ikisinin arasına sığmam mümkün değildi.
Oh nihayet benim de oltam denize kavuştu. Uzunca bir süre ben de diğerleri gibi hiç vuruş alamadım. Sonunda bir melek balığı oltamdaydı. Ama ben onu iğneden çıkaramıyordum. Çünkü oturduğum yerde hareket bile edemiyordum. Bana gülerek; “Acemi şansı, acemi şansı” demeleri biraz üzücüydü, ama asıl sonrasında acemiyi göreceklerdi.
Melek balığını dediğim gibi iğneden çıkaramadım, mutsuz bir şekilde oltamı tekrar denize çıkaramadığım melek balığı ile kavuşturdum.
Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ ŞUBAT 2020 108. SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform