Kadın Balıkçılar Hikayesi
Karadeniz’in Perşembe ilçesinde 70 yılı aşkın bir süredir kadın balıkçılar, gece saatlerinde denize açılarak çeşitli zorlukları aşmayı başarmaktadır.
Kadın Balıkçılar Azmi
Karadeniz’in Perşembe ilçesinde 70 yılı aşkın bir süredir kadın balıkçılar, gece saatlerinde denize açılarak çeşitli zorlukları aşmayı başarmaktadır. Bu gelenek, kadınların ev ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra, mesleği nesilden nesile aktarmaları açısından da büyük bir öneme sahiptir. Kadın balıkçılar, eşleriyle birlikte çalışarak, hem ailenin geçimini sağlamakta hem de topluma önemli bir rol oynamaktadır.
Birlikte Mücadele ve İşbirliği
Okçulu Mahallesi’nde 1950 yıllarından bu yana kadın balıkçılar, eşlerine destek olmak için balık avına çıkmaktadır. Palamut ve mezgit avında, kadınlar azimle geceleri denize açılmakta ve sabahın erken saatlerine kadar çalışmaktadır. Eşleri ile birlikte bu zorlu meslekten kazanç sağlamanın yollarını bulmuşlardır. Mehmet Arslan, eşinin desteği olmadan bu mesleği yürütmenin zorluğuna dikkat çekmektedir.
Zorluklar ve Başarılar
Kadın balıkçıların en büyük sorunlarından biri barınak eksikliğidir. Emel Deniz, barınaklarının yıkılması sonucu ciddi zorluklarla karşılaştıklarını belirtmektedir. Ancak zorluklara rağmen, işlerini yaz kış sürdürmeye kararlıdırlar. Hacer Akkaya gibi pek çok kadın, bu mesleğin zorluğunu kabul etmesine rağmen, ekmek parası için çalışmanın verdiği tatminle sürdürmektedir. Karadeniz’in kadın balıkçılarının azmi, sadece kendi ailelerine değil, aynı zamanda toplumun genel yapısına da olumlu katkılarda bulunmaktadır.
BALIKÇI TEKNESİNİ KULLANIP AĞ ATIYORLAR
Sayıları yaklaşık 25 olan kadın balıkçılar, palamut avında akşam saatlerinde eşleri ile birlikte denize açılıp sabah saatlerinde dönüyor. Kadınlar mezgit avında ise sabah olmadan denize açılarak, günün ilk ışıklarıyla birlikte kıyıya yanaşıyor. Kadınlar denize açıldıklarında tekne kullanıyor, eşleri ile birlikte ağ atıyor, balık avlayarak istif yapıyor.
“EKMEK PARASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Eşi ile birlikte yıllardır balıkçılık yapan annesi Havagül Arslan, “20 yıldan bu yana yapıyorum. Palamut zamanı eşimle birlikte akşam denize açılıp, sabaha kadar çalışıyoruz. Akşam ağlarında bir şey alamadık ancak sabaha karşı çok şükür palamut aldık. Zorluğu olsa da sezon güzel geçiyor. Balıkçılığın güzel yanları var ama zor bir meslek. Saat 17.00 gibi denize açılıp, saat 08.00 gibi limana yanaşıyoruz. Gündüzleri de ev işlerini yapıyoruz. Eşimin meslekte en büyük destekçisi benim. Zorluğu olsa da güzel, sonuçta ekmek parası için çalışıyoruz” dedi.
“EŞİM OLMASA BU İŞ DE OLMAZ”
Mehmet Arslan, en büyük destekçisi olan eşi ile birlikte balık avladıklarını belirterek, “Gece-gündüz beraberiz. O olmaz ise ben kendim yapamam. Şu an palamut avı var, çok şükür bereketli. Günümüzün yarısı denizde geçiyor, bu şekilde zaman geçiyor. Eşim tekne kullanıyor, ağ kurmada ve çekmede yardımcı oluyor, bu işin üstesinden beraber geliyoruz” diye konuştu.
“MESLEĞİMİZ GÜZEL AMA ZOR”
Eşi ile birlikte mezgit balığı avına çıkan 2 çocuk annesi Zekiye Gündoğdu, saat 03.30, ile 08.00 saatlerinde arasında denizde avlandıklarını, sonrasında ise kıyıda balıkları ağdan kurtardıklarını söyledi. Gündoğdu balıkçılığın soğuk havalarda zor olduğunu ancak sıcak havalarda güzel olduğunu belirtti.
KADIN BALIKÇILARIN EN BÜYÜK SORUNU BARINAK
Emel Deniz isimli balıkçı, kendilerine ait barınakların yıkıldığını, bu durumun kendilerini ve eşlerini özellikle soğuk havalarda çok zorladığını aktardı. Eşinin denize açıldıktan sonra kendisinin yardımcı olduğu ifade eden Deniz, bu işi yaz-kış demeden yaptıklarını sözlerine ekledi.
Hacer Akkaya yıllardır eşlerine yardım ettiklerini belirterek, barınaklarının olmadığını, soğuk havalarda çok zorlandıklarını söyledi kaynak nex