DENİZLERDE HAYALET AĞ TEHLİKESİ
Bu hayalet ağ diye tabir ettiğimiz füme ağlardan, balıkçıların tabiriyle misina ağlardan kopan çeşitli parçalar deniz tabanına çökmediği için avcı özelliğine devam ediyor.
Deniz dibinde başıboş gezen hayalet ağ parçalarında ölen balıkların sayısı, denizlerimizi hunharca katleden ve daha çok katletmek için her yönden büyüttükleri ağlarını sığdırmak için balıkçı teknelerini büyütenlerin yanında devede kulak kalır.
Perşembe ilçesi Kovanlı ve Okçulu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Murat Yar, “Balıkçıların tabiriyle misina ağlardan kopan çeşitli parçalar yani hayalet ağlar, deniz tabanına çökmediği için avcı özelliğine devam ediyor ve deniz canlıları için ölüm tuzağına dönüşüyor. Hayalet ağlar denizler için bir tehlike ama asıl büyük tehlike yasadışı ve bilinçsiz avcılık” dedi.
Çeşitli nedenlerle kopan, denize düşen ya da bilinçli şekilde atılan ağlar, su altında deniz canlıları için ölümcül kapanlara dönüşüyor. Ağların ucundaki kurşunlarsa deniz suyuna zehir yayıyor. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Perşembe ilçesi Kovanlı ve Okçulu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Murat Yar, “Denizlerimizde o kadar çok sorun var ki bunlardan biri de hayalet ağlar” diyerek şunları söyledi; “İnsanoğlu, nesiller boyunca hep bir şeyler icat eder durur.
Bu icatların bir çoğu başarılı olsa da yapılış amacından aksi bir durumun ortaya çıkması da kaçınılmaz sonuçlardan biridir. Füme ya da hayalet ağlar da bu icatlardan biridir. Bu hayalet diye tabir ettiğimiz füme ağlardan, balıkçıların tabiriyle misina ağlardan kopan çeşitli parçalar deniz tabanına çökmediği için avcı özelliğine devam ediyor. Bu misina ağları, balıklar ve diğer deniz canlıları tarafından fark edilmediğinden dolayı hayalet ağ olarak tehlike saçıyor” dedi.
“En büyük tehlike görünmeyen hayalet ağlar değil, görmezden gelinen ağlar”
Sözlerine devam eden Perşembe ilçesi Kovanlı ve Okçulu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Murat Yar, şu ifadelere yer verdi; “Hayalet ağlar denizlerimiz için tehlikeli evet ama asıl önemli olan konu tehlikeli olan hayalet ağ mı yoksa önüne geçemediğimiz denizlerimizde bilinçsizce yapılan yasal boyutun altındaki balık avcılığı mı?
Deniz dibinde başıboş gezen ağ parçalarında ölen balıkların sayısı, denizlerimizi hunharca katleden ve daha çok katletmek için her yönden büyüttükleri ağlarını sığdırmak için balıkçı teknelerini büyütenlerin yanında devede kulak kalır. İddaa ediyorum ki; Türkiye’deki bütün ağlar, usulsüz avlanan bir balıkçı teknesinin verdiği zararın binde biri kadar zarar vermez. Denizlerde besin zinciri vardır ve bu zincirin en önemli halkası olan çaça ve ince hamsiyi katledersen ekosistem de olumsuz etkilenir.
Özellikle de Karadeniz Bölgemiz ana yemini kaybediyor. Yem bulamayan diğer balıklar da burayı terk ediyor. Bunun çözümü belli; hamsiler küçükken Gürcistan sularında yakalanmaktan vazgeçilecek, dökme balık diye küçük hamsiler, çaçalar ve istavritler karasularımızda katledilip, fabrikalarda balık unu ve yağına dönüştürülmeyecek. Çaca avcılığına da sınırlama getirilecek ve hatta çinakop diye yavru lüferler de katledilmeyecek.
Yani denizlerdeki ekosistemi, hayalet ağlardan korumak önemli ama asıl önemli olan yasadışı ve bilinçsizce avlanan balıkçılardan denizleri korursak daha çok başarı sağlanacağından kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Kaynak afisgazetesi
Özel Haber: Emrah Gemicioğlu