Corona virüs salgınıyla birlikte bu yıl tatil alışkanlıklarımız oldukça değişti. Pandemi süreciyle kalabalık ortamlarda tatil yerine, açık havada doğa içinde kamp turizmine ilgi arttı. Hafta sonu stres atmak ve sevdikleriyle vakit geçirmek isteyen herkes için İstanbul’a yakın kamp yerleri listesi hazırladık. İşte coronadan uzak, ister deniz kenarında ister doğa ile iç içe İstanbul çevresindeki en iyi kamp alanları…
(Yazı: SERDAR UZUN / serdar.uzun@ntv.com.tr)
Ormanya Doğal Yaşam Parkı / Kocaeli
Ormanya Doğal Yaşam Parkı, konum itibariyle doğaseverlerin rahatlıkla ziyaret edebileceği, içerisinde yaşam alanı barındıran dev bir doğa turizmi kompleksi. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için güzel bir kamp ve karavan alanı da mevcut…
Kocaeli’ndeki 4 bin dönüm arazi üzerine kurulu Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı olan Ormanya, özellikle sunduğu imkanlarla İstanbul’a yakın kamp alanları arasında çok tercih edilen kamp alanlarından birisi.
Ormanya Doğal Yaşam Parkı içerisinde neler var?
– Kamp ve Karavan Alanı,
– Hayvanat Bahçesi,
– Yaban Yaşam Alanı,
– Hobbit Evleri,
– Orman içi Yürüyüş ve Bisiklet parkurları,
– Sportif Olta Balıkçılığı,
– Doğa Okulu,
– Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi
– Piknik ve Mesire Alanı
Ormanya Kamp Alanı’nda kamp alanına giriş kaydınızı yaptırırken kamp alanı ve kuralları hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Çalışanlara her daim muhatap olarak ulaşabiliyorsunuz. Kamp ücretine gelince, Ormanya’da kamp yapmak ücretsiz. Aynı şekilde karavan sahipleri da alandan ücretsiz olarak faydalanabiliyor.
100 çadır kapasiteli kamp alanı iki bölüme ayrılıyor. Ön bölümde daha çok aileler, daha orman olan arka bölümü gençler tercih ediyor. Orman bölümü için Ormanya yönetiminden paylaşılan bilgiye göre; ilerleyen zamanda zemine doğayla uyumlu tahta platform kurularak, tahta platform üstü çadır kurma imkanı sağlanması planlanıyor. Yeni nesil çadır Skydome’lardan da birkaç tane kurulması da yakın vadeli planları arasında.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut. Ayrıca duş için sıcak su da bulunuyor.
Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise ortak temizlik alanında yapabiliyorsunuz.
Alanda elektrik mevcut. Telefon, elektronik aletlerinizi şarj edebilirsiniz. Alanda ışık ön bölümde mevcut. Arka bölümde kalacaksanız yanınızda bataryalı ışık, kafa lambası getirmeyi ihmal etmeyin.
Ateş konusunda, kamp alanında yer ve mangal ateşi yakmak kesinlikle yasak. Kamp ocağınızı, tüpünüzü yanınızda getirmeyi unutmayın.
Ormanya içinde hayvanat bahçesi karşısında bulunan belediye işletmesi restoranda tüm yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabilirsiniz. Restoran, Haziran-Ağustos arasını kapsayan yaz döneminde 09:00-20:00 saatleri arasında açık. Diğer dönemlerde saatler değişmekte, Ormanya websitesini kontrol edebilirsiniz.
Ormanya’nın en çok ilgi gören alanı ise Hobbit Evleri. Yüzüklerin Efendisi film serisindeki Hobbit evlerini oldukça anımsatan toprağa gömülü ve yuvarlak kapılı bu küçük evler birbirinden renkli ve oldukça şirin. Öyle ki, herkes bu evlerin önünde fotoğraf çekilmek için sıraya giriyor. Gün içerisinde oldukça yoğun olan Hobbit Evleri’nde fotoğraf çekilmek için en doğru zaman dilimi, alanın açıldığı sabahın erken saatleri.
Alanda ayrıca 4 farklı kategoride kodlanmış toplamda 26 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuru bulunuyor. Doğanın içinde güvenli bir şekilde yürüyüş yapabilir, bisiklet binebilirsiniz. İçerde belediyenin bisiklet kiralama hizmeti de mevcut.
Ormanya’nın içinde 7’den 77’ye herkesin ilgisini çekecek doğal ortamlarına benzer koşullarda bir Çocuk Hayvanat Bahçesi bölümü de mevcut. 67 türde 800’e yakın hayvanın kendi alanlarında serbestçe dolaştığı bu alanda dünyayı paylaştığımız canlıları tanıyabiliyor ve onları daha yakından keşfedebiliyorsunuz.
Çocuk Hayvanat Bahçesi içerisinde atlı binicilik eğitim alanı da mevcut. Burda ücretsiz olarak kayıt yaptırıp ata da binebiliyorsunuz ancak pandemiden ötürü şu an bu hizmet askıya alınmış durumda.
Ormanya’da esas ilgiyi Hobbit Evleri ve Çocuk Hayvanat Bahçesi toplasa da, Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi‘nda muazzam bir başarı hikayesi var.
Burada doğada yaralı bulunan her çeşit hayvanın cerrahi operasyonları dahil, tüm tedavileri gerçekleştiriliyor. Tedavi edilen yaban hayvanları kendilerine ayrılan açık-kapalı rehabilitasyon bölgelerinde doğaya yeniden adaptasyonlarının sağlanmasıyla bulundukları bölgelere yeniden salınıyor.
Ormanya’da bir başka bölüm ise; ala geyik, kızıl geyik, ceylan, karaca ve yılkı atları gibi hayvanların doğal ortamlarının oluşturulduğu Yaban Yaşam Alanı‘nda yaban hayvanlarını çitin dışından en doğal halleriyle izleyebiliyorsunuz.
Ormanya’da en beğendiğim çalışmalardan birisi ise çocukların çevre ve doğal dünyayla bağlantı kurmaları amacıyla kurulan Doğa Okulu programı oldu.
Doğa Okulu’nda katılımcılar “Doğa Kaşifleri, Çevre Dedektifleri, Orman Sanat Atölyesi ve Çalışkan Çiftçiler” başlıklarında 4 aşamalı eğitim görüyor.
Çocuklar, Doğa Kaşifleri programında yaban hayatı gözlemi, kuş evi yapımı, doğa günlüğü ve doğada yön bulma eğitimleri alıyor.
Çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla uygulanan Çevre Dedektifleri programında, çocuklara çevresel sorunlar ve geri dönüşümün önemi anlatılıyor ve bu alanda doğaya sarıl, dama etkinliği, kompost gübre yapımı ve geri dönüşüm atölyesi gibi eğitimler veriliyor.
Doğayı ve sanatı daha iyi anlatabilmek için gerçekleştirilen Orman Sanat Atölyesi‘ndeçocuklar; arazi sanatı, doğada oyun, doğada ritim ve drama atölyesi gibi etkinliklerle hem eğleniyor hem de öğreniyorlar.
Çalışkan Çiftçiler programında çocuklara hayvan sevgisinin aşılanması ve meyve, sebze, süt, yumurta gibi doğal gıda ürünlerinin sofraya geliş aşamalarının öğretilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda çocuklar, keçi sağma, hayvan besleme, yumurta toplama gibi etkinlikler gerçekleştirerek doğal yaşamı deneyimleme fırsatı elde ediyor.
Uzman eğitmenler tarafından uygulanan eğitim programlarının ardından katılımcılara sertifika verilerek, doğayla ilgili öğrendiklerinin kalıcı olması amaçlanıyor.
Doğada Yaşam Okulu, Kilyos / İstanbul
Kilyos’ta 400 dönüm arazi üzerine kurulu, kendine ait plajı ve eğitim ormanı olan Doğada Yaşam Okulu, özellikle yaz aylarında İstanbul’daki kamp alanları arasında en çok tercih edilen kamp alanlarından birisi.
Doğada Yaşam Okulu içerisinde; kamp alanı, karavan parkı, plaj ve survivor parkuru bulunuyor.
Doğada Yaşam Okulu’nda daha kamp alanına girişte kamp alanı ve kuralları hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Çalışanlara her daim muhatap anlamında ulaşabiliyorsunuz. Kamp ücreti kişi başı 50 TL.
Kamp alanı iki bölüme ayrılıyor. Plaja yakın sol tarafı gençler, ormanla bitişik sol tarafı ise sakinlik isteyenler ve aileler tercih ediyor.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut. Ayrıca duş için sıcak su da bulunuyor.
Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise bulaşıkhanede yapabiliyorsunuz.
Çadır, uyku tulumu ve mat gibi kampçılık ekipmanları kiralanmakta ancak şu an pandemi sürecinden ötürü bu hizmet geçici olarak durdurulmuş durumda.
Kendi kafeteryalarından tost, yumurta, menemen, kahvaltı tabağı, köfte-sucuk, çay kahve gibi yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz.
Doğada Yaşam Okulu, şehrin içinde olup, şehrin dışındaymış gibi hissettiren bir yer. Kamp alanı ile Kumköy merkezi arası yürüyerek yaklaşık 10 dakika. Dilediğiniz vakit kamp alanı dışına kaçamak yapabilme imkanı da artı bir seçenek. Kumköy merkezde çok güzel kahvaltı, akşam yemeği mekanları da mevcut… Kamp alışverişi için marketler de gene merkezde mevcut.
Doğada Yaşam Okulu’na toplu taşımayla da kolayca ulaşabiliyorsunuz. Hacıosman metro çıkışı otobüs durağından 151 no’lu Kilyos-Demirciköy otobüsüne biniyorsunuz. 40 dakikalık yolculuk sonrası son durak Kumköy Doğada Yaşam Okulu….
Seferoğulları Camping, Ağva / İstanbul
İstanbul’a 1.5 saat mesafede, Ağva’nın Kurfallı Köyü’nde 10 dönüm arazi üzerine kurulu, orman içerisinde ve kendine ait plajı olan Seferoğulları Camping, yaz-kış İstanbul kamp alanları arasında en çok tercih edilen kamp alanlarından.
Adını ünlü yeşilçam filmi Tosun Paşa filmindeki Seferoğulları ailesinden alan Seferoğulları Camping içerisinde; kamp alanı, mesire alanı, plaj ve bungalovlar bulunuyor.
Aile işletmesi olan Seferoğulları Camping’te kamp alanına girişte kamp alanı ve kuralları hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Çalışanlara her daim muhatap anlamında ulaşabiliyorsunuz. Kamp ücreti kişi başı 35 TL.
Ayrıca kamp alanının kampçılık ekipmanları olmayanlar için çadır kiralama hizmeti bulunuyor. Çadır istemeyenler için bungalov konaklama imkanı da mevcut.
Giriş için bir başka ÖNEMLİ unsur; Seferoğulları Camping’e girişte dam uygulaması yapılıyor. Tek kadın olarak girebilir ama tek erkek olarak içeri giremezsiniz.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut. Ayrıca duş için sıcak su da bulunuyor.
Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise mutfakta yapabiliyorsunuz. Mutfakta ortak buzdolabı da mevcut. Buna rağmen kamp alanının yoğunluğuna bağlı olarak buzdolabı dolabilir, kendi termos çantanızı getirmenizi öneririm.
Kendi kafeteryalarından da menemen, kahvaltı tabağı, köfte, çay-kahve, meşrubat gibi yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz.
Kamp alanının ön tarafında sizi geniş kumsalıyla pırıl pırıl bir deniz karşılıyor.
Kamp alanı ile Ağva merkezi arası yürüyerek yaklaşık 20 dakika sürüyor. Dilediğiniz vakit kamp alanı dışına kaçamak yapabilme imkanı da artı bir seçenek. Ağva merkezde çok güzel kahvaltı, akşam yemeği mekanları da mevcut… Kamp alışverişi için marketler de gene merkezde mevcut.
Seferoğlu Camping’e toplu taşımayla da kolayca ulaşabiliyorsunuz. Üsküdar’dan kalkan 139A Şile-Ağva otobüslerine binince tam önünde inebiliyorsunuz.
Havanın açık olduğu bir zamanlar oradaysanız yakınlardaki Kilimli Koyu‘nda günü batırmayı ihmal etmeyin.
Erikli Şelalesi Kamp Alanı / Yalova
Erikli Yaylası konumu itibariyle doğaseverlerin rahatlıkla ziyaret edebileceği muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan güzel bir gezi rotası. Aynı zamanda güzel bir kamping alanı da mevcut…
İstanbul’a sadece 1-1.5 saat uzaklıktaki Erikli Şelalesi Kamp Alanı, Yalova’nın Çınarcık ilçesine bağlı Teşvikiye Köyü’nün 6 kilometre yukarısında bulunuyor. Doğaseverlerin ve kampçıların yaz-kış uğradığı Erikli Yaylasıı’nın denizden yüksekliği tam 600 metre.
Erikli Şelalesi Kamp Alanı’nda kamp ücreti kişi başı 25 TL.
Çadırınızı su üstündeki tahta platformlara kurmak isterseniz +10 TL daha fark ödüyorsunuz. Tahta platformlarda hafta sonu kampı düşünüyorsanız, platformlara talep çok olduğu için Cuma akşamından gelmenizi öneririm. Herhangi bir rezervasyon yapılmıyor, erken gelir kapar usulü ilerliyor.
Bunun dışında yaylada çadırınızı ister üst taraftaki ister ağaçlık bölgeye, ister dere kenarına kurup su sesiyle uyuyabilirsiniz.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut.
Mutfakta 2 adet ortak buzdolabı mevcut. Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise ortak temizlik alanında yapabiliyorsunuz.
Elektrik var, ortak alanda telefon, elektronik aletlerinizi şarj edebilirsiniz. Ortak alanda ışık da mevcut ama siz gene yanınızda bataryalı ışık, kafa lambası getirmeyi ihmal etmeyin. Kamp alanında ateş yakmak serbest.
Kendi restoranlarından serpme kahvaltı, ızgara köfte, sucuk, et, çay kahve gibi yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz.
Erikli Yaylası’nda telefon çekmiyor ama kamp alanı işletmesinde wifi var, acil durumlarda iletişim için kullanmanıza müsaade ediyorlar.
Kamp alışverişinizi önden Çınarcık merkezde yapmanızı tavsiye ederim. Teşvikiye Köyü’nde ve yol üstünde birkaç ufak market var ama imkanları sınırlı.
Erikli Yaylası, birden fazla mesire alanını bünyesinde barındırıyor. Sırasıyla Kent Ormanı, Kamp Alanı, Çifte Şelale, Dipsiz Göl ve Delmece Yaylası. Her birine farklı yürüyüş parkurlarıyla ulaşılabiliyor.
Buralara kadar gelmişken dere kenarındaki patikadan 30 dakikalık yürüyüşle Çifte Şelale’den gelen suyu takip ederek görseldeki gizli şelale ve havuza gitmeyi de ihmal etmeyin.
Yolunuz Yalova’ya düşerse, günübirlik keşifler için de yapmak Erikli Yaylası’nı tercih edebilirsiniz.
Dama Kamp Alanı, Enez / Edirne
Ege Denizi’nin kuzeydoğusunda Saros Körfezi kenarında denize 200 metre uzaklıkta konumlanan Dama Kamp Alanı, Trakya Bölgesi’nde kamp yapılacak yerler arasında ilk sıralarda geliyor.
İstanbul’a 3.5 saat uzaklıktaki aile işletmesi Dama (Esentepe) Kamp Alanı, doğa ve köy ortamıyla baş başa olmak isteyenler harika bir ortam sunuyor.
Dama Kamp Alanı’nda kamp ücreti kendi çadırınızla tek kişi 40 TL, aynı çadırda iki kişi 70 TL. Hafta içi-hafta sonu ve kişi sayısına göre fiyatları değişiyor, sitelerinden kontrol edebilirsiniz. Gitmeden önce arayıp, rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin.
Ayrıca kamp alanının kampçılık ekipmanları olmayanlar için standart ve junior aile çadırı dediği tam teşekküllü iki ayrı çadır kiralama hizmeti bulunuyor. Sadece kıyafetlerinizi alıp gitmeniz yeterli.
Junior aile çadırları 3 kişilik grup ve aileler ideal. Çadır içerisinde bir adet 2 kişilik, bir adet tek kişilik yatak bulunuyor. Küçük tüp, mutfak tezgahı, masa, sandalye ve mangal çadırda mevcut. Buzdolabı ise ortak kullanım…
Standart aile çadırları ise 4 kişilik grup ve aileler için ideal. Çadır içerisinde iki adet 2 Kişilik yatak bulunuyor. Büyük tüp, 2’li ocak, buzdolabı, mutfak tezgahı, masa, sandalye ve mangal çadırda mevcut.
Kamp alanının bolca ahşap masa ve oturma grubu bulunuyor, özellikle kamp masası getirmenize hiç gerek yok. Ayrıca elektrik için birkaç farklı noktada çoklu elektrik priz girişleri mevcut.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut.
Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise mutfakta yapabiliyorsunuz.
Kendi kafeteryalarından tost, yumurta, menemen, kahvaltı tabağı, ızgara çeşitleri, çay kahve gibi yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz.
Kamp alanına 200 metre yürüme mesafesindeki Saros Körfezi’ne bağlı Karaincirli sahili temizliği ve berraklığıyla göz dolduruyor. Burada denize girebilir, sahilde uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.
Bilmeyenler için söylemiş olalım. Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de Saros kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Dünya’da kendi kendini temizleyerek temiz kalan beş körfezden biri olduğu ileri sürülür.
Kamp alışverişini gelmeden yapmanız tavsiye olunur. En yakın marketler kamp alanına 15 dakika mesafedeki Büyükevren Köyü’nde.
Dama Kamp Alanı, İstanbul’dan çok fazla uzaklaşmadan, sevdiklerinizle doğa içinde keyifli ve huzurlu bir tatil yapabileceğiniz bir yer.
Gidişte yol üstü Keşan’da Keşan’ın meşhur lezzeti satır etin, dönüşte Tekirdağ’da Tekirdağ köftesinin tadına bakmayı da ihmal etmeyin.
İğneada Longoz Ormanları / Kırklareli
Kırklareli’nde bulunan tabiat harikası İğneada Longoz Ormanları. dünyanın en büyük 2. longoz ormanı olarak biliniyor. Tamamen doğal bir oluşum olan İğneada Longozu, yeşillikler içerisinde ruhunuzu yenileyebileceğiniz bir yer.
İstanbul’a 3.5 saat uzaklıktaki İğneada Longoz Ormanları, aynı zamanda milli park statüsüyle sıkı bir şekilde korunuyor. Bir hafta sonu kamp için İğneada Longozu‘nun huzur dolu ortamını tercih edebilirsiniz.
Öncelikle longoz ne demek onu açıklayalım. Longoz halk arasında “subasar orman” olarak biliniyor. Burası aslında ormanlık bir alan ve tabanı sularla kaplı.
Özellikle denize yakın yerlerde oluşan bu ormanlar, suların getirdiği kımların bir set halinde dere ağzını kapatmasıyla oluşuyor. Zamanla su bölgede birikiyor ve bölgede bir çeşit eko sistem oluşturuyor. Bu ekosistem de dünyada çok ender görülen bir bir ekosistem olarak biliniyor. İşte çok nadir görülen bir tabiat harikası olan longoz ormanlarından bir tanesi ülkemizde Kırklareli’nde bulunuyor.
Sadece yeşilliğe değil, birbirinden güzel göllere de ev sahipliği yapan İğneada Longoz Ormanı içerisindeki 6 tane göl bulunuyor. Bunlar Mert Gölü, Pedina Gölü, Hamam Gölü, Saka Gölü, Deniz Gölü, Erikli Gölü.
1000’den fazla canlıya ev sahipliği yapan bölge aynı zamanda kuşların göç yolu üzerinde bulunuyor ve pelikan, kuğu gibi nadide kuşlar da gözlemlenebiliyor.
İğneada Longoz Ormanları’nda birkaç farklı yerde kamp yapabilirsiniz.
İlki Google Maps’ten İğneada Kamp Alanı diye aratarak da ulaşabileceğiniz Mert Gölü yanındaki Mesire Alanı. Burası tamamen doğa içerisinde olduğu için tesis bulunmuyor. Sadece girişte tuvalet ve küçük bir çeşme bulunuyor.
İkincisi ise gölün sahil tarafında kamp yapabilirsiniz. Önünüz Mert gölü, arkanız Karadeniz.
Bunun dışında orman içerisinde farklı bölgelerde de kamp yapabileceğiniz yerler var ama buralara kaybolmamanız adına bölgeyi bilen bir arkadaşınız ya da rehber olmadan gitmemenizi öneririz.
Son olarak İğneada’nın sahil tarafında bulunan ücretli kamp alanlarını da tercih edebilirsiniz. Tesis olarak hizmet olarak bu yerler arasında en bilinenleri Bay Edi ve Mehmet Dede’nin yeri. Ücretleri 30-50 TL arasında değişen kamp alanlarında çadırınızı kurup tesislerin elektrik, su, tuvalet gibi hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.
Kamp alışverişinizi mutlaka Demirköy’de ya da İğneada merkezde halletmelisiniz. Ormanlık bölgede herhangi bir işletme bulunmuyor. Göl kenarında çok fazla sinek oluyor. Sineksavar spreyinizi getirmeyi unutmayın.
İğneada’da mutlaka yapmanız gerekenlerden birisi de Mert Gölü’nde kano yapmak. 2-3 saat süren kano turlarından birine mutlaka katılın. Longoz içerisinde gezerken adeta Amazon Ormanları’ndaymışsınız, kendi belgeseliniz çekiliyormuş gibi hissediyorsunuz.
Rehberli trekking yürüyüşlerine katılabilirsiniz. Mert Gölü etrafındaki parkurlarda kendiniz yürüyüş yapabilirsiniz ama diğer göllerde kaybolma ihtimali olduğu için kesinlikle rehberli yürüyüş turlarına katılmanızı öneriyorum.
Mevsimlerde yaz ise İğneada sahilinde Karadeniz’de yüzebilir, Bulgaristan sınırındaki Beğendik Köyü’ne giderek komşu Bulgar köyü Rezovo’ya selam edebilir, akşam üstü de Limanköy’de harika gün batımını izleyebilirsiniz.
Uçmakdere Mocamp Çınar, Şarköy / Tekirdağ
İstanbul’a 3 saat mesafede, Şarköy’ün Uçmakdere köyünde, dev çınar ağaçlarının gölgesinde denize nazır bir konumda yer alan Uçmakdere Mocamp Çınar, çok tercih edilen İstanbul’a yakın kamp alanları arasında yer alıyor.
Uçmakdere eski bir Rum köyü. Marmara’nın kıyısındaki Işıklar Dağı’nın eteğinde yer alıyor. Tepeler aşıp, virajlı yollar geçildikten sonra ulaşılıyor ve köye ulaştığınızda sizi eski Rum evleri, bağlar ve anıt ağaçlarla süslü bir masal köyü karşılıyor.
Aile işletmesi olan Uçmakdere Mocamp Çınar’da kamp alanına girişte kamp alanı ve kuralları hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Çalışanlara her daim muhatap anlamında ulaşabiliyorsunuz. Kamp ücreti kişi başı 50 TL.
Kamp alanı iki bölüme ayrılıyor. Sol taraf kamp bölgesi, sağ taraf ise günübirlik piknikçiler tarafından kullanılıyor.
Uçmakdere’nin denizi taşlık ama kesici taşlar değil. Su ayakkabısı getirirseniz daha rahat edersiniz.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut.
Mutfakta getirdiğiniz yiyecekkeri koyabileceğiniz ortak buzdolabı mevcut. Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise bulaşıkhanede yapabiliyorsunuz.
Kendi restaurant-kafeteryaları şu an pandemi sürecinden ötürü hizmetini geçici olarak durdurmuş olsa da patates kızartması, çay-kahve gibi ufak yeme-içme ihtiyaçlarına cevap veriliyor. Soğuk içecek ve alkolleri de mevcut.
Alanda aracınızı ücretsiz olarak park edebileceğiniz yer mevcut.
Mangalınız yoksa burada mekan ücretsiz olarak mangal sağlıyor ancak hafta sonu yoğunluğa bağlı olarak mangallar tükenebiliyor, kendi mangalınızı getirmenizi tavsiye ederim.
Uçmakdere’ye kadar gelmişken yapmadan dönmemeniz gereken şeylerden bir tanesi de yamaç paraşütü…
Uçmakdere’nin yemyeşil doğası ve Marmara Denizi’nin mavisi eşliğindeki nefis manzaralı yamaç paraşütü uçuşunuz, 250 metrelik kalkış irtifasından yaklaşık 10 dakika kadar sürüyor. İnişler, Uçmakdere sahil kenarında yer alan bölgeye yapılıyor. Bunun dışında 625 metrelik bir kalkış pisti daha var, burdan yapılan uçuşlarda uçuş süresi ortalama 20 dakikaya kadar çıkıyor. Aynı zamanda iniş alanında denize de girebilirsiniz.
Tandem yamaç paraşütü uçuşu için, Uçmakdere sahilinde konumlanan ‘Uçmakdere Yamaç Kulübü Derneği’ ile önceden iletişime geçip rezervasyon yaptırmayı unutmayın, zira hafta sonları kalabalık olabiliyor.
Gökçetepe Tabiat Parkı, Keşan / Edirne
Ege Denizi’nin kuzeydoğusunda Saros Körfezi kenarında denize sıfır mesafede konumlanan Gökçetepe Tabiat Parkı, Trakya Bölgesi’nde kamp yapılacak yerler arasında ilk sıralarda geliyor.
İstanbul’a 3.5 saat uzaklıktaki cennetten bir köşe olan Gökçetepe Tabiat Parkı Kamp Alanı, maviyle yeşilin birleştiği atmosferiyle harika bir ortam sunuyor.
Gökçetepe Tabiat Parkı’na araçlı giriş ücreti bir kereliğe mahsus 35 TL.
Gökçetepe Orman Kampı‘nda kamp ücreti kendi çadırınızla gecelik konaklama ücreti 75 TL.
Ayrıca kamp alanının kampçılık ekipmanları olmayanlar için tente çadır ve kıl çadırı dediği tam teşekküllü iki ayrı çadır kiralama hizmeti bulunuyor. Bunun dışında 3 adet bungalov evleri de mevcut.
Kıl çadırlar iki çeşit. Gecelik konaklama ücreti 250 TL. Kalabalık arkadaş grupları için olan kıl çadırda alt-üstlü 4 adet ranza bulunuyor. 8 kişi kalınabiliyor. Aileye yönelik kıl çadırda ise 1 çift kişilik, 1 tek kişilik yatak ve buzdolabı bulunuyor. Önceden haber verilirse çocuklar için 2 ek yatak daha atılabiliyor.
Bungalov evler ise 3-4 kişilik aileler için ideal. Gecelik konaklama ücreti 600 TL.
Kamp alanında tuvalet-duş sorunu bulunmuyor. Kadın-erkek ayrı alanlarda tuvalet ve duş imkanı mevcut.
Mutfak malzemelerinizin temizliğini ise bulaşıkhanede yapabiliyorsunuz.
Elektrik için birçok noktada çoklu elektrik priz girişleri mevcut.
Ateş konusunda, kamp alanında yer ateşi yakmak ve mangal kesinlikle yasak. Kartuşlu ocağınız ve tüpünüzde yemeğinizi yapabilirsiniz.
Önceden rezervasyon yaptırma kaydıyla mini buzdolabı da kiralayabiliyorsunuz. Buna rağmen kamp alanının yoğunluğuna bağlı olarak mini buzdolabı kalmayabilir, ben size kendi termos çantanızı getirmenizi öneririm.
Sahilde konumlanan kamp alanı marketinden her türlü alışveriş ihtiyacınız karşılayabilirsiniz. Fiyatlar market fiyatlarıyla aynı.
Ayrıca kendi kafeteryalarından da kahvaltı tabağı, serpme kahvaltı, menemen, yumurta, hamburger, ızgara çeşitleri, çay-kahve, meşrubat gibi çeşitli yeme içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz.
Gökçetepe Tabiat Parkı’nın en büyük alamet-i farikası ise her daim temiz ve pırıl pırıl olan denizi… Saros körfezi burda gene farkını gösteriyor.
Son olarak işletmede çadır alanı ve otopark alanı ayrımı olmamasından, insanların arabalarını çadırlarının dibine kadar getirmesinden kaynaklı olarak hafta sonu gittiğinizde güzel bir çadır yeri bulmakta zorlanabilirsiniz. Biz Cuma akşamdan gitmemize rağmen bayağı zorlandık. Gidebiliyorsanız Cuma erken saatlerde gitmeye çalışın.
Dönüş yolunuzun üstündekİ Çamlıca Köyü çıkışındaki ayçiçeği tarlalarında fotoğraf çekilmeyi de unutmayın. Kaynak ntv