Bodrum’un başı kuvars tozu ile dertte! Kıyıların yüzde 40’ı Maldivler’e döndü ama…
Son iki yıldır Bodrum ve çevresindeki birçok otel ya da işletme, plajlara ‘beyaz kum’ diye kuvars tozu seriyor. Üstelik verilen cezalara, çıkan haberlere rağmen geri adım atılmıyor. Ancak neden kuvars kullanılmaya devam ediliyor, söz konusu tozun insan sağlığına ve çevreye olan zararları neler? Konunun uzmanları hurriyet.com.tr’ye anlattı.
Birkaç yıldır yaz sezonu yaklaştığında plajlara kuvars tozu dökülmesiyle ilgili onlarca haber medyada yer alıyor. Konunun merkezinde ise genelde Bodrum var. Hatta cezai işlemlerin yapıldığı işletmeler de oldu.
Örneğin geçen yıl yine yaz aylarında Gündoğan Mahallesi Küçükbük Sahili’nde bir beach club’da sahile beyaz kum döküldüğü görüldüğü iddia edilmişti. İşletme sahipleri ise bunların sertifikalı beyaz kum olduğunu ve üç yıl önce denize serildiğini ileri sürmüştü. Şikayet üzerine belediye ekiplerinin işletmede inceleme yaptığı açıklanmış; otele Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü 310 bin lira, Bodrum Belediyesi ise 35 bin lira ceza kesmişti. Yapılan işlemlerin ardından işletme sahile serdiği kuvars tozunu kaldırmıştı.
En son da Milas-Bodrum sınırında yer alan Pina Yarımadası’ndaki bir otelin sahiline beyaz kum döküldüğü şikayetleri üzerine, Jandarma ve Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince çalışma başlatıldı. İncelemenin tamamlanmasının ardından, maddeyi sahile döken tesise 265 bin 497 lira idari para cezası uygulandı.
PEKİ NEDİR BU KUVARS KUMU?
Kuvars kumu ya da Silis Kumu, metamorfik kayaçların ayrışması sonucu oluşan tanecikler. Tane boyutları 2.00-0.05 mm arasında değişiyor. Kuvars kumları beyaz olup, demir oksit içeren kumların rengi pembeden kızıla veya kahverengiye kadar değişiyor. Silisten oluşan kuvars kumu az miktarda kil, feldspat, demir oksitler ve karbonatlar da içeriyor.
KUMUN ASIL KULLANIM ALANLARI NERELER?
En çok inşaat sektörü ve betonlama. Ayrıca birçok endüstriyel sektörde farklı uygulamalarda da yeri mevcut. Örnek vermek gerekirse; saha camı, düz plaka camı ve cam elyafı üretiminde kullanılıyor. En önemli özelliklerinden biri de ısıya karşı dayanıklılığının iyi olması…
OTELLER NEDEN KULLANIYOR?
Otellerin ya da Beach Club’ların tercih etmesinin nedeni ise görüntüsü… Parlak bir görünüme sahip olduğu için Maldivler hissi yarattığından işletmecilerin tercihi oluyor. Deniz ekosisteminden tutun da insan sağlığına kadar birçok zararı görmezden geliniyor.
İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLARI NELER?
Kuvars kullanım alanlarına göre mesleki açıdan bu toza maruz kalmak, çoğu zaman önlenemeyen bir sağlık sorunu oluşturmakta. Sayısı bilinmeyen ya da raporlanmayan birçok işçi ölümlerinin de sebebi silis tozuna bağlı olarak silikozis, tüberküloz, akciğer kanseri ve scleroderma gibi hastalıklar. Şimdi bu tozların plajlarda olması daha büyük tehlike…
Kuvarstaki moleküllerin uzun süre solunduğunda insan sağlığı için oldukça ciddi bir tehdit olduğunu söyleyen göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Tuğçe Kasapoğlu Hürkal, hurriyet.com.tr’ye tozun insan sağlığı üzerindeki zararlarını anlattı.
Hürkal, bu moleküllerin hava yollarıyla uzun dönem alınmasının, ciddi solunum yolu reaksiyonlarına sebebiyet verdiğini söyledi. Hürkal’a göre söz konusu küçük partiküllerin yoğun solunmasıyla astım hastalarında alevlenmeler, uzun dönem çalışanların maruz kalmasıyla da akciğerlerde kireçlenme ortaya çıkıyor.
Tozun suyla beraber yutulmasının da tehlikeli olduğunu söyleyen Hürkal, kuvarsın risklerini şöyle özetledi:
“Belirtmekte fayda var. Kısa bir süre bile solumakla kronik akciğer hastalıklarını tetiklediğini, çocuklarda alerjik astım, yetişkinlerde de KOAH hastalığını hatta akciğer kanseri riski olanlarda risk grubunu arttırdıklarını da biliyoruz. Özellikle Türkiye tüberkülozun çok yoğun görüldüğü bir ülke. Bu nedenle sahillerden de tozun kaldırılması ve kullanılmaması gerekiyor.”
‘TURİSTLER DE İSTEMİYOR’
Son iki yıldır çok daha yaygın bir şekilde Ege kıyıları ve sahillerde kuvars tozu kullanılmaya başlandığını ve işletme sahiplerinin zararlı olduğunu bilmesine rağmen asla vazgeçmediklerini söyleyen Bodrum Kent Konseyi yürütme kurulu üyesi Mir Bahattin Demir hurriyet.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu…
Kaldıkları oteldeki kuvars tozuna isyan eden bir Hollandalı çiftten duyduğu kuvarsı araştırarak tozun tehlikeli olduğunu öğrendiğini söyleyen Demir, “Turistler beyaz kumsalı değil, Muğla’nın ve deniz turizminin olduğu diğer sahillerin doğal halini seviyorlar, bu nedenle buralara geliyorlar. Yoksa Maldivler’i tercih ederler” diyor ve ekliyor:
“Büyük yatırımlarla inşa edilen oteller, işletmeler, villa ve tesisler kıyılarımıza hiç acımıyorlar. Kamu malı olan ve yasada açıkça halkın malı sayılan kıyıları işgal ettikleri ortada. Ayrıca deniz ekosistemini yok etmekten de hiç çekinmiyorlar. Bu durum doğayı korumaya gönül vermiş biz bir avuç insanı gerçekten çok üzüyor.”
BODRUM KIYILARININ YÜZDE 40’I MALDİVLER’E DÖNDÜ
Bu işletmeler ve büyük otellerin kendilerine kesilen cezadan etkilenmedikleri için kumu sermeye devam ettiğini söyleyen Demir, yaklaşık 183 kilometre olan Bodrum kıyılarının yüzde 40’ının artık Maldivler’e döndüğünün altını çiziyor:
“Elimizden geldiğince drone ile tespit edip, gerekli kurumlara haber veriyoruz. Üzülerek söylüyorum ki Bodrum kıyılarının hali şu anda içler acısı… Türkiye Ceza Kanunu’nda yer alan Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçu’na dair 181 ve 182’nci maddeleri açıkça ortada ama dikkate alınmıyor. Ayrıca yan yana siteler arası kıyı geçiş engelleri ile herkes kendine özel kıyı ve plaj oluşturmuş durumda.”
*Kanunda yer alan 181 ve 182’nci maddeye göre teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde atıkları ya da artıkları toprağa, suya, havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde cezalar iki katına da çıkartılabilir.
‘TURİSTE CAZİP GELSE İSPANYA, YUNANİSTAN VE İTALYA YAPARDI’
Dışarıdan getirilen, denize ve kıyılara dökülen kumların, Türkiye’nin hiçbir kurumundan sertifikalı olmadığını söyleyen Demir, aynı kıyının elli metre ötesinden kumu alıp gerisindeki kıyıya dökmenin bile suç olduğunu söyleyerek, özellikle kuvarsın turistlere cazip gelmediğini ifade ediyor:
“Plajlara dökülen tozlar yüzünden dünya turizm operatörleri olaya el koyup, dünya gündemine taşısalar çok olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Zaten turistlere, Maldivler görüntüsü veren kuvars tozları cazip gelseydi İspanya, Yunanistan ya da İtalya gibi ülkeler de yapardı.”
DENİZ EKOSİSTEMİNE CİDDİ ZARARLAR VERİYOR
Her kıyı kendi içinde bir ekosistem oluşturur yani en basit haliyle kum kımılları ile kıyı kumullarını yok eden bu kuvars tozları bölgemizde nesli tükenmekte olan fokların premütere doğum yapmasına bile neden oluyor.
Kuvars tozunun özellikle denizlerin oksijen ormanları olan deniz çayırlarını da ciddi şekilde yok ettiğini söyleyen Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan hurriyet.com.tr’ye önemli bilgiler verdi.
Kuvarsın çıkarılması ve işlenmesinin çok zor bir maden ve yüksek miktarda silisyum içerdiğinden, termal izolatör ve ayrıca cam sektöründe yoğun kullanıldığını söyleyen Tahsin, plajlarda kullanılan maddenin muhtemelen bu işlemlerden arta kalan kalıntılar ve mermer tozu olduğunu söylüyor. Tahsin, yağmurlarla kuvarsın asidik bir oluşuma dönüp ve ekosisteme ciddi zararlar verdiğini belirterek soluduğumuz havanın içindeki oksijenin yüzde 20’sini sağlayan alglerin, deniz yosunlarının ve deniz çayırlarının üstünü kaplayarak fotosentez yapmalarını engellediğinin altını çiziyor.
Fotoğraf: Tahsin Ceylan
“Sahilden başlayıp en derin çukurlara kadar olan tüm deniz dibini içeren alanda birçok omurgasız, balıkve kabuklu yaşam sürer. Suya karışan kireç suyu bu türlere zarar verir. Balıkların solungaçlarına yapışması olasılığı çok yüksektir. Kıyıkışlacık bölgesinde de yoğun sedimantasyon (kanda en fazla sayıda bulunan hücre türü) nedeniyle deniz çayırları büyük risk altında. Deniz yaşamına, oraya ait olmayan bir şey bırakmak her zaman tehlikedir. Maalesef insanlar rant uğruna bu tahribatı yapıyor.”
kaynak hürriyet Fotoğraf: Tahsin Ceylan