Yüksek dağların zirvelerindeki ulaşılamaz göllerde, her yıl 35 bin yavru balık uçaklarla gökyüzünden suya bırakılıyor. Üstelik uçaktan bırakılan balıkların yüzde 95’inin hayatta kaldığı da kanıtlandı. Peki, bu sıra dışı yöntem neden tercih ediliyor ve balıklar nasıl hayatta kalıyor?
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Eskiden insanlar balıkları büyük metal bidonlarına yükler, onları atlara bağlar ve uzak gölleri balıkla yeniden doldurmak için paketlerlerdi. Günümüzde ise bu uçaktan balık bırakılarak yapılıyor. Peki ama nasıl? Boyları 2,5 cm ila 7,5 cm arasında değişen çeşitli türlerdeki yavru alabalıklar, ABD, Utah’ın yüksek rakımlı dağlarında, insan ayağının nadiren bastığı yerlerde, yemyeşil ormanlarla çevrili irili ufaklı göllerin üstünde süzülüyor.
Çünkü ülke her yıl 35 bin balığı uçakla göllere bırakıyor. Balıkların gökyüzünden gelmesi ilk duyduğumuzda kulağa biraz tuhaf gelse de aslında arkasında oldukça geçerli nedenleri bulunuyor.
Utah Yaban Hayatı Kaynakları Dairesi, eyaletteki yüksek rakımlı gölleri, alçaktan uçan uçaklardan aşağıdaki suya küçük balıklar bırakarak doldurdu. Facebook sayfasında paylaşılan video görüntüleri, tek bir uçuşta 35 bin balık bırakabilen ve eyaletin göllerine balık bulutu bırakan bir Cessna 185 Skywagon uçağını gösteriyor.
Görmeye pek de alışkın olmadığımız bu ilginç yöntem yani uçaktan balık bırakmak, ABD’nin Utah gibi yüksek rakımlı, engebeli ve dağlık bölgelerinde uygulanıyor. Buradaki küçük göller, doğaseverler ve kampçılar için eşsiz bir güzellik sunsa da balık popülasyonları açısından sürekli bir müdahaleye ihtiyaç duyuyor.
HER YIL DÜZENLİ OLARAK YAPILIYOR
Böylece karadan ulaştırılması zor olan bölgedeki göllerde aslında bir nevi balık stoğu yapılıyor. Bunun da en kolay ve pratik yolu da balıkları havadan bırakmak oluyor. Özellikle Utah Eyaleti Doğal Kaynaklar Departmanı (DWR) her yıl düzenli olarak tüm göllere bu yöntemi uyguluyor. Peki, bu yöntem balıklara zarar vermiyor mu?
AMAÇ BALIKLARI ÖLDÜRMEMEK
Uçaktan göllere balık bırakma görüntüsü biraz kaba gelse de aslında her detay düşünülüyor. Öncelikle kullanılan uçaklar, göllere bırakılacak balıkları su dolu tanklarda taşıyor. Uçaklar gölün üzerine geldiğinde, balıklar belirli bir hızda suya bırakılıyor. Buradaki kritik nokta, balıkların hayatta kalmasını sağlamak oluyor. Utah Yaban Hayatı Kaynakları Dairesi Bölüm biyoloğu Matt McKell, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Hava, düşüşlerini yavaşlatır ve adeta yapraklar gibi salınarak düşerler. Daha yavaş düşüş balıkların hayatta kalmasını sağlar. Balıklar daha büyük olsaydı, hayatta kalma oranı bu kadar yüksek olmazdı. Sadece 2-7 cm uzunluğundaki balıkları havadan bırakıyoruz. Balıklar karadan taşındığında daha fazla strese girerler çünkü bu kadar uzun mesafeler boyunca küçük, paketlenebilir tanklarda gerekli oksijen seviyelerini korumak zordur. Yüksek dağ göllerimize ulaşım için en sağlıklı yol bu.”
YÜZDE 95’İ HAYATTA KALIYOR
Havadan bırakılan balıklar genellikle çeşitli türlerdeki yavru alabalıklar olduğu için de küçüklükleri sayesinde suya düştüklerinde zarar görmüyorlar. Serbest düşüş hızları suya çarptıklarında onları şoka uğratmıyor. Bunun nedeni vücutlarının hafif ve dirençli olması. Yapılan araştırmalara göre de uçaktan bırakılan balıkların yüzde 95’i hayatta kalıyor ve kısa sürede yeni ortamlarına adapte olmayı başarıyor.
ALGLERİ TÜKETEREK SUYU DA TEMİZLİYOR
Uçakla balık bırakma süreci, çoğunlukla ulaşılması zor göllere balık yerleştirmek için tercih edilen pratik bir yöntem. Bazı göller, zaman içinde doğal yollarla balık nüfusunu kaybedebiliyor. Öncelikli amaç, doğal popülasyonu yeniden canlandırmak olsa da tek sebep bu da değil.
Amerika’da sportif balıkçılık büyük sektör. Utah bölgesinde yerel halkın ve turistlerin balıkçılığa ilgisi ve sürdürülebilir balıkçılık sağlamak için de popülasyonları düzenli olarak yeniliyor. Balıklar bu sayede uçmayı öğrense de sonuca baktığımızda bilimsel çalışmalar ve doğa koruma ekiplerinin analizleri sayesinde bu yöntemin balıklar için güvenli olduğu kanıtlanmış durumda.
Uçakla bırakılan balıklar, göl ekosistemine zarar vermemek için çok titiz bir seçim sürecinden geçiyor. Genellikle yerel ekosisteme uyum sağlayacak türler tercih ediliyor. Bu balıklar, suyun temizliğine katkıda bulunmasının yanı sıra yerel avcılık ve turizm faaliyetlerine de destek sağlamakta önemli bir rol üstleniyor. Aşırı alg büyümesi gibi durumlarla karşılaşıldığında, belirli balık türleri bu algleri tüketerek su kalitesinde iyileşme sağlayabiliyor.
