Bir Küçük Tatlısu Levreği Hikayesi
Ankara tatlısu havzalarında Pearch-küçük levrekle tanışmamızın tarihçesi pek eski değildir. Adı geçmişte kalan bir arkadaşımız, Dışkapı’daki balık malzemesi satıcılarının birinde laflarken, Tokat-Amasya tarafından gelen arkadaşların sohbetine kulak verir, küçük levrek (…Ki onlar Amerikan Levreği diyorlarmış ve Amerikalıların getirip aşıladıklarını da söylüyorlarmış…) tuttuklarını öğrenince (Yahu arkadaşlar, ne olur gelirken biraz yavru getirebilirmisiniz? Masrafı varsa takdim edelim) demiş. Aradan konuşmaların unutulduğu aylar geçer, günlerden bir gün malzeme satıcısından telefon gelir! (… bey senin yavrular geldi) diye, acele atlar gider, tenekeyi alıp doğru Kızılcahamam Eğrekkaya barajına usulca boşaltır göle, yüze yakın yavruyu, bazıları ters döner, bazıları yüzer gider, velhasıl pearch tüm gölü kaplar yıllar içinde, oradan kendi mi gitti, birilerimi götürdü bilinmez mezra içinde Hamam Çayı, Kurtboğazı Barajı, Akyar, Çamlıdere, Doğanözü, Üçbaş, Kirmir derken tüm havza istila olur.
Peki böyle uluorta kafamıza göre, derelere balık atabilirmiyiz? Kocaman bir HAYIR, bu öncelikle yasaya göre suçtur. Çünki dışarıdan getirilip havzaya atılan balıklar, o bölgenin doğal habitatına, endemik canlılarına baskı kurabilir ve hatta neslini kurutabilir, bilimsel araştırma ve inceleme yapmadan balıklandırma büyük bir hatadır.
Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ EYLÜL 2019 SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform