Gündüz Gece Arasında / Altay Tuna POLAT

Gündüz Gece Arasında

İstanbul – Gündüz nereden bilecek gecenin anlattığı masalları. Bu bilinmezlikle karanlık arasındaki bir saatimizi olta atarak geçirmeye karar verdiğimizde hedef balığımızı belirlememiz hiç de zor olmamıştı o akşamüstü.

İstanbul’un en cömert ve en gönlü bol balığı olan istavrit vardı hedefimizde. Bu hedefimize ulaşmak içinse güneşin batışını takriben bir saatlik bir zaman dilimi ayarlamayı başardık. İstavrit balıklarının avı için zaten en verimli zamandı bu. Gündüz ve gecenin yer değiştirmesi büyük şehrin küçük balıklarını, istavritleri kıyıya çağırıyordu bu zaman diliminde.

Takımlarımızı hemen hazırlayıp LRF çantalarımıza çapari takımlarımızı ve birkaç küçük ağırlık doldurduk ve daha güneş batmadan yola koyulduk. Kamış olarak 20 gram civarı ağırlıklar kullanacağımızdan 15-42 atarlı spin kamışımızı, makine olarak da LRF avlarımızı için özel olarak modifiye ettiğimiz Ceymar c-25’i kullanacaktık. Makinanın orijinal kafasını çıkarıp yerine bir İnspira 30 kafası takmıştık. İleride makine drag kapağını da karbon bir drag kapağıyla değiştirmeyi düşünüyoruz. Modifiyede son nokta. Makinada da incecik 0,08 mm ip sarılıydı. Önünde de 0,25 mm misinayla yeterli uzunlukta bir shock yapmıştık. Bu incecik takımla hem istavritlerin vuruşlarını daha iyi hissedecek hem de balık kıyıya yaklaşırken daha uzağa atacağımızdan diğer oltacılara göre daha yüksek bir potansiyel av verimine sahip olacaktık.

Potansiyel av verimi olarak tanımladığımız şey aslında bir balıkçının avladığı balık sayısı ve büyüklüğünün şartlar ve koşullara bağlılığıdır. Özellikle istavrit gibi sürü balıkları güneşin batışını takriben kıyıya yaklaştıklarından mütevellit bu kıyıya gelişi balıkçı ne kadar uzak mesafede karşılarsa potansiyel anlamda yakalayacağı balık sayısı artacaktır. Bu yüzden uzak atışlar balığın gelişini önceden karşılamak açısından önemlidir. Bir ikincisi ise balığın suyunu bulmaktır. Çeşitli durumlarda farklı derinliklerde bulunabilse de istavrit genel olarak orta su balığıdır. Bu yüzden meraya uygun doğru ağırlık kullanımı yine atış mesafesi gibi potansiyel av verimini doğrudan etkileyecek bir diğer unsurdur. Eğer meranın derinliğine göre çok ağır bir ağırlık kullanılmışsa takım (yani bu durumda çapari) dibe çok yakın kalacağından orta sudaki balığı yakalamak için çok hızlı çekilmesi gerekecek aksi takdirde dibe takma, dibi süpürme gibi riskler artacaktır. Eğer meranın derinliğine göre çok hafif ağırlık kullanılırsa da takım su üstüne çok yakın kalacak ve dibe iniş yavaş gerçekleşecektir. Bu yavaş iniş orta suda takımın daha çok kalması anlamına gelse de atış erimi ciddi anlamda düşeceğinden yine potansiyel av verimi de meraya uygun olmayan hafif kurşun kullanımıyla düşecektir.

Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ ŞUBAT 2020 108. SAYISINDA

ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewformEdit

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Sizin Trofeleriniz / Kadir AKAR
Next post RESSEPS’İN HEDİYELERİ / Hristo YUVANIDIS