Bol Trofeli Dere Avı / Tayyar ÇELİK

Bol Trofeli Dere Avı

Yılda belki birkaç kere uğradığımız bir gölete gitmiştik. Beklemeli av yapacaktık ve akşama kadar gölettin kenarında siftinecektik.

Sabah 07:00 gibi avlağımıza varmıştık ve oltalarımı atmıştık. Kahvaltı için hazırlıklara başladık. Semaverimizi yaktık herkes yanında getirdiği yiyecekleri ortaya çıkarttı ve yayılarak kahvaltımızı yaptık. Kahvaltının özerine bolca tükettiğimiz çayın ardından Fatih ile birlikte at çek yapmak için göletin kenarında ayaklamaya başladık. Uzun bir süre çabalamamızın ardından sonuç alamayınca göleti besleyen dereyi denemeye kadar verdik. Oltalarımızı Durmuş ağabeye emanet ederek aracımıza bindik ve suyun girişine gittik.

Derede su o kadar azdı ki neredeyse hiç akmıyordu. Burada birkaç su birikintisinin olduğu yerleri denedik, tam umudumuzu yitirmişken kaşığımı irice bir alabalık kapmıştı. Umudumu o kadar yitirmiştim ki aksiyon kameramı bile kapatmıştım. Hemen kamerayı kayda geçirdim ve başladım balığı çekmeye. Kısa bir mücadelenin arından balığı çıkartmayı başardım. Yaklaşık 800gr civarında güzel bir Gökkuşağı Alasıydı, renkleri o kadar çok canlıydı ki ismini hak ediyordu. Ben balığı çıkarttıktan kısa bir süre sonra Fatih geldi. Balığı görünce iyice iştaha geldik ve baraja kadar indik. Ama ne yazık ki başka balık alamadık.

Durmuş ağabeyin yanına geri döndük, onda da balık yoktu. Biraz dinlendikten sonra gelirken yol üzerinde geçtiğimiz bir dereyi denemeye kadar verdik. Daha önceden de derede alabalık olduğunu duymuştum, fakat denemek hiç kısmet olmamıştı. Tekrar aracımıza binerek dereye gittik. Dere boyunca ilerledikçe dere güzel bir kanyon halini alıyordu ve kaçıklarımızı takip eden balıklar ile doluydu. Balıkların boyutları ufaktı fakat büyük balıklarında olma ihtimalleri vardı.

Üzerlerinde daha par benekleri duran küçük sevimli Gökkuşağı Alaları kaşıklarımızı kaptıkları anda inanılmaz derecede hopluyor, zıplıyor, inanılmaz aksiyonlar yaşatıyorlardı. Çoğunlukla da zaten kaşıklarımızdan kurtulmayı başarıyorlardı. Başarılı olamayanları ise fotoğrafların ardından zaten geri suya iade ediyorduk.

Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ KASIM 2019 105. SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz 

tps://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Bir Tatlı, Bir Tuzlu /Nedim İNAL
Next post Fethiye’nin Dev Kuzuları! / Tolga ÇALIM