Şiir Gibi Bir Fly Günü
Merhaba Oltacı okurları;
Azizcan’la hayatlarımızdan kendimiz için çaldığımız bir günün hikayesi.
Sabah biraz karmaşa ile başlasa da yolda ki çorbacıda rotasına giren güzel bir Fly Fishing günü.
Doğan güneşi sırtımıza alıp sonbaharın en güzel tonları ile boyadığı ağaçların arasından dereye uzanan yolu bile özlemişiz. Suya varmaya az kala o da ne yolu kesmiş mekanın bebesi hayırdır beyler der gibi bakan bir dana, bekledik yol versin de geçelim diye. Pek gönüllü olmasa da yol verdi, muhabbet kaldığımız yerden devam ederek suyun kenarına indiğimiz de saat sabah 10’du. Su gayet uygun ve ortam aşırı sessizdi. Sessizliğe muhalefet etmeden suya süzülerek flylarımızı uçurmaya başladık. Su soğuk, debi düşük, iyi derecede berrak. Balıklar her zamanki gibi tedirgin ve nazlı. Ağaçların altında ve su içindeki yıkıkların arasında atışlarımız takip alsa da ilk 1 saat yakalanan iki üç ufak kasnadan başka bir şey olmadı. Umut var, ortam çok sessiz ve başka avcı olmadığından her aralığı yoklayarak ilerledik. Sonunda yıkık bir kütüğün yaptığı ufak bentte kütüğün altından çıkan paşa ile kayda değer ilk temas, tasma ve akıntıya karşı iyi bir mücadele. Öğlenden sonraya kadar suyun tersine ilerledik, geniş ve derin bir bölgede bulduk aradığımızı.
Peş peşe vuruşlar, yakalananlar, kaçanlar güzel bir günü taçlandıran güzel balıklar.
Yemek bile aklımıza gelmeden ruhumuzu doyurduk. Sahipsiz kalmış bir elma ağacından aldığımız göz hakkı enerjimizi tazeledi.
Akşam gün batımına kadar doya doya uçurduk flylarımızı.
Arabaya dönerken konuşuyoruz işini sevgiyle yapmaktan açıldı konu, Azizcan dedi ki; “Şiir sadece kağıdamı yazılır Birol Abii?”
Tabiki de hayır.
Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ EKİM 2019 104. SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082
WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz
tps://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform
