Oltasını ve çadırını alan doğaya koştu

https://www.youtube.com/watch?v=DKrPTcjyqm8

Gebze’de oltasını ve çadırını yanlarına alan vatandaşlar, kısıtlamasız ilk pazar gününü balık tutup, kamp yaparak değerlendirdi.

Gebze’de uzun zaman sonra pazar günü kısıtlamalarının kalkmasını fırsat bilen vatandaşlar, soluğu Denizli Göleti’nde aldı. Gebze Sportif Amatör Olta Balıkçılığı ve Su Hayatını Koruma Derneği (GESBADER) öncülüğünde düzenlenen etkinlik kapsamında doğaseverler ve Marmara Bölgesi’ndeki amatör balıkçılar, aileleriyle birlikte güzel bir hafta sonu geçirdi. Çadırlarını kurarak kamp yapan vatandaşlar, oltalarıyla Denizli Göleti’nde balık tuttu, babalar çocuklarıyla birlikte uçurtma uçurdu. Çocuklar doyasıya eğlenirken, fotoğrafçılar o anları ölümsüzleştirdi.

“BİZ AİLECEK KAMP YAPMAYI ÇOK SEVİYORUZ”

Pandemi döneminde hem çocuklarının hem de kendilerinin oldukça bunaldığını söyleyen Uğur İpek, “Biz ailecek kamp yapmayı çok seviyoruz. İnsan buradayken nefes aldığını hissediyor. Biz kamp yapmayı çok seviyoruz. Sazan balıkçısıyız, dolayısıyla kampı mecburen yapıyoruz. Ama bir taraftan da buna zevk ekliyoruz, konfor ekliyoruz. Sporla beraber doğa mükemmel oluyor” dedi.

“DOĞAYA ÇIKTIĞIMDA HUZUR BULUYORUM”

Kamp yapmayı çok sevdiğini söyleyen 10 yaşındaki Feryal İpek ise, “Doğayı çok seviyorum ve böyle bir fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Balık tutuyorum, eğleniyorum, oynuyorum. Hiç balık tuttuğum olmadı ama arada oltayı atıyorum, bazen yosun tutuyorum ama seviyorum. Bence çok rahatlatıcı bir şey. Bazen stresleniyorum, doğaya çıktığımda huzur buluyorum” diye konuştu.

“ÖZELLİKLE AİLELERİN KATILMASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ”

İnsanların pandemi döneminde psikolojik olarak çöktüğünü gördüklerini, bu yüzden de böyle bir etkinlik düzenlediklerini kaydeden Gebze Sportif Amatör Olta Balıkçılığı ve Su Hayatını Koruma Derneği Başkanı Hasan Güler, “Böyle bir kaynaşma etkinliği yapalım dedik hem doğada buluşma hem de balık tutma anlamında. Çünkü biz Gebze Sportif Amatör Olta Balıkçılığı ve Su Hayatını Koruma Derneği’yiz. Hem balıkçılık anlamında, hem su hayatını koruma anlamında bir farkındalık oluşturmaya çalıştık. Burada tüm dostlarımızla birlikte olarak biraz daha farkındalık oluşturmaya çalıştık ve ilk pazar serbestliğini değerlendirdik. Özellikle ailelerin katılması bizim için çok önemliydi. Çünkü bu sporu sadece erkekler yapmıyor, hanımlarıyla beraber yapıyor, çocuklarıyla beraber yapıyor. İnsanlar geliyor ama yanında çocuğunu da getiriyor” şeklinde konuştu.

“İNSANLARIN DOĞAYA TEKRAR DÖNMESİNİ İSTİYORUZ”

Doğaya sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Güler, “Aslında bu doğa hepimizin. Biraz bu doğaya sahip çıkmamız lazım. Pandemi döneminde bunun önemi daha fazla ortaya çıktı. Çünkü herkes doğaya döndü. Aslında doğanın kuralını insanlar bozmaz ise bu kurallara uyarlarsa çok güzel bir farkındalık olacağını düşünüyoruz.

Aileler bu işin içinde olursa, çocuklar bu işin içinde olursa çok daha güzel nesiller bırakma ve gelecek nesillere çok güzel bir doğa bırakma şansımız olacak. İnsanların doğaya tekrar dönmesini istiyoruz. Özellikle su hayatının korunmasını istiyoruz. Göllerimize sahip çıkılmasını istiyoruz. Bu doğa hepimizin. Bu doğa bize dedelerimizden miras. Eğer biz bunu gelecek nesillerimize, çocuklarımıza bırakmak istiyorsak aynı şekilde sahip çıkmamız lazım ve korumamız lazım” ifadelerini kullandı. kaynak kocaeligazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Bir zaman balık tutulan baraj şimdi tarım arazisine döndü…
Next post Küçükçekmece Gölü’nde balık ölümlerinden sonra martı ölümleri