Akdeniz Macerası / Evren YÜCEL

Akdeniz Macerası

Bir Akdeniz macerasına daha var mısınız?

Akdeniz’in serin ve mavi sularıyla buluşmak için sabırsızlanıyorum.

Eksiklerimi tamamen tamamlayıp son kontrollerimi yapıp tarihi kararlaştırmak için kofanalara fısıldayan adam Ahmet Uğurluçimen’i telefonla arıyorum. Çıkış tarihini kararlaştırdıktan sonra uçak biletimi alıp birkaç gün sonra Adana’ya uçuyorum.

Şehrin ve işin yoğun stresi sebebi ile kendime çok fazla zaman ayıramadığım için burada bir hafta kalıp hem dostlarla özlem giderip, hem tatil, hemde balık avı yapacağım. Gecenin bir vakti hava alanında beni değerli abim Ahmet Uğurluçimen karşıladı. Tabii ki ilk durak en sevdiğimiz ciğerci Vahdettin dayının mekanı oldu. Burada açlığımızı giderip gece için hazır hale gelmiştik. Mekandan ayrılıp deniz kenarında konaklayacağımız Ahmet abimin evine geldik. Hava tahmin ettiğimden dahada soğuktu. Araçtan malzemeleri indirip evde son hazırlıkları yapıp liderleri ve klipslerimizi bağlayıp takımlarımızı hazır hale getirdik. Bir an önce tekneye gidip denize açılıp sahtelerimi suyla buluşturmak için sabırsızlanıyordum.

Sahtelerde benim gibi serin suları özlemiş olacak ki daha ilk atışta ilk lüferi enseledi. Mutluluktan adrenalin patlaması yaşadım. İnanın bana balık avı insanı resetliyor, yeniden doğmuş hale getiriyordu. Her balık yakaladığımda gücüme güç katıyor, bir sonraki balığı almak için sabırsızlanıyordum.

Üç beş saat içerisinde livarı doldurmuştum. Gördüğüm kadarıyla Ahmet abimin gücü bitmişti. Ama dedimya ben her balık yakaladığımda iki kat daha güçleniyordum. Ahmet abimle anlaşıp Ahmet abimi eve bırakmak için karar aldık. Ahmet abimi kıyıya bıraktıktan sonra Ahmet abimin biricik kardeşi Mehmet Uğurluçimen’le avımıza devam edecektik. Mehmet abimin performansı benim performansıma yetişecek miydi açıkçası çok merak ediyordum. Balıkları aldığım sıcak nokta belliydi. Direk oraya doğru geçtik. Sanki hiç balık tutmamış kadar heyecanlıydım. Noktaya varır varmaz atışlara başladık. Bir kaç atışın ardından oltama yapışan dinozor gerçekten bizi pataklayıp tekrardan sahteden kurtulmuştu. Bu balık rekor bir kofanaydı ama maalesef kepçeleyebilmek nasip olmamıştı.

Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ ARALIK 2019 106. SAYISINDA

ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Alabalıklar Bitmesin / Birol TANGUT
Next post Balıklar Torpil Yapmıyor / Funda ELÇİ