Onun Adı; Cesur Bir ALA / Onur Fırat POLAT

Onun Adı; Cesur Bir ALA

Büyüsüne kapılmamak mümkün mü?

Türkiye’de bir insanın adını koyabileceği bir balık değildi bu balık.

Her şeyden önce nasip ve bunun yanında; emek, tecrübe, suyu okumak, ekipman ve doğru kandırıcı. 

Aklıma gelen ilk sahte doğru olan sahteydi, aslında balığın gelmesi sürpriz olmadı, ama bu kadar yakışıklı ve formunun farklı olması inanın bana bir mucizeydi. 

Ne demiş Karadenizli Abimiz; Ben yol olur uzarum nazli yarum gezerse. Yol olduk, yol aldık uzadık bizde.

Dünyanın her yanı cehennem, neyi ima ettiğim kişiden kişiye değişir, şükür biz bu seferde nazlı yarin peşinde, cennetten bir köşeye attık kendimizi bir kaç günlüğüne.

Ne kadarda soluk soluğa kalmışız şehrin stresinden kaçarken ne kadarda görmezden gelmişiz her şeyi ve hala görmezden gelmekteyiz gerçekleri.

Alabalık suskundur, nazlıdır, gizemlidir, yalnızdır, asidir, ürkektir, onurludur, vahşidir ve beklemeyi bilir bekler bekler bekler…

Tıpkı bizim, benim onu onlarca yıldır beklediğim gibi bu Şafak’tan taaa bir sonraki şafağa kadar beklemeye koyulduk değerli dostum Sacit ve Ömer’le.

Hedefteki balık belli aslında ama nasipte ne var kim nerden bilecek.

Sabahın ilk ışıklarını beklemeden zifiri karanlık ormanın içinde bir bardak çay ve birde sigarayla startı veriyoruz.

Bir yandan takımları hazırlamaya çalışırken bir yandanda buz gibi soğuğu iliklerimizde hissediyoruz abartısız.

Güneş’in ilk ışıkları çam ağaçlarının aralarından süzülürken göle en saf haliyle yansıyordu, yürümeye başlayıp ilk noktaya ulaştık ve başladık ava ama soğuk bedenimizi uyuşturmuştu soğuk gözümüzü korkutmuştu açıkçası.

Daha ilk atışlarda kamışın yüzükleri donmuş ve makinalarımızın misina rulmanı kitlenmişti. Sacit aşırı soğuk sebebiyle biraz kendinden geçince tekrar araca dönmek zorunda kalmıştı ki, karşı kıyıda gözüme kestirdiğim güneşin net olarak bedenimize ulaşabileceği bir noktayı hedefledim ve oraya doğru yürümeye başladık, biraz bedenimizin hareketlenmesi ve birazda güneşin ısısıyla azda olsa kendimize gelmiştik. 

Yazının devamı ve görselleri OLTACI DERGİSİ ARALIK 2019 106. SAYISINDA ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post OLTACI DERGİSİ 106. SAYIMIZ ÇIKTI..
Next post Alabalıklar Bitmesin / Birol TANGUT